29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Biz TBMM'de terörist istemiyoruz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, HDP'li vekilin teröristle fotoğrafının çıkmasına ilişkin "Biz, TBMM'de terörist istemiyoruz, dokunulmazlığı kaldırılmalı. Biz terör örgütüne eleman devşiren HDP'yi Türk siyaset hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemiyoruz" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli'den Sezen Aksu'ya tepki “Serçeysen serçeliğini bil, sakın kuzgunluğa heves etme.”

İşte Bahçeli'nin grup toplantısından öne çıkanlar... Bir süredir Kazakistan'ı hakimiyeti altına alan kaotik tablo çok şükür tesirini neredeyse kaybetmiştir. Endişeyle takip ettiğimiz iç çatışma ortamı sükut bulmuş, hayat normale dönmeye başlamıştır. Bundan ziyadesiyle memnun olduğumuzu belirtmek istiyorum. İç ve dış dinamikleri doğru analiz etmeden, güç mücadelelerini isabetle okumadan Kazakistan'ın maruz kaldığı tehditleri anlamamız zordur. 4 Ocak 2022 tarihinde kontrollü ve kumandalı gösteriler ülke geneline sıçramıştır. Kazakistan'da etkili olan krizin turnusol kağıdı işlevi gördüğü, bölgesel direnci test ettiği ortadadır. Sıradan eylemcileri canlı kalkan olarak kullanmaları çok tehlikeli bir oyunu sergilediklerinin göstergesidir. Bu aslında bildik ve kanlı bir şablondur. Son kurban olarak Kazakistan seçilmiştir. 5 Ocak 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Tokoyev, olayların uzun bir hazırlık aşamasından geçtiğini açıklamıştır. Kazakistan'daki olayların önü alınmıştır fakat Türkiye de dahil olmak üzere öne çıkan ülkeler için tehditler her zaman muhtemeldir. Hazırlık ve uyanık olmak bir mükelefliyettir. Demokrasiyi işgal etmelerinin anahtarı olarak kullanıp toplum veya milletlerin varlık haklarına musallat olan emperyalist çevrelerin bundan sonra da boş durmayacağı kesindir. Soğuk savaş döneminin tarihi bir simetrisi yaşanmaktadır. Su uyusa da düşman asla uyumayacak, durmayacaktır. Kimseye muhtaç değiliz. Bizim nazarımızda Ankara neyse Bakü, Lefkoşa, Taşkent odur. Aralarında hiçbir fark yoktur. Sınırlarımız ayrı olabilir, ülkelerimiz de ayrı olabilir ama kaderimiz aynıdır, kaynağımız aynıdır, milletimiz aynıdır, adı da Türk milletidir. "TÜRKMENSİZ BİR IRAK YARALIDIR" Irak'ta 10 Ekim 2021 tarihinde yapılan seçimlerin kesin sonuçları tartışmalar sonunda netlik kazanmıştır. Şu anda siyasi ve anayasal süreç işlemektedir. Seçimlerde en çok oyu almış siyasi ittifakın lideri başkan olarak seçilmiştir. Irak'ın toplumsal birliği parçalı ve kırılgandır. 10 Ekim seçimlerinde Irak Parlamentosu'na 7 Türkmen vekili seçilerek girmiştir. Türkmenler, Kürtler ve Araplar gibidir Irak'ın kurucularından biridir. Yani Türkmensiz bir Irak, yaralıdır, yetimdir. Irak Türkmenleri siyasi cepheleşmelerden çok çekmiştir. Terör ve şiddet eylemlerinden fazlasıyla etkilenmişlerdir. Irak'ın anlaşmazlıkla pekişmiş coğrafi alanlarında yaşayan Türkmenlerdir. Bizim Türkmeneli olarak adlandırdığımız bölgede Türkmenler varlık mücadelelerini sürdürmektedir. "TÜRKMEN KENTLERİNİN İMHASINA HİZMET ETMEK İNSANLIK SUÇUDUR" Türkmenlerin ve Türkmen kentlerinin imhasına hizmet etmek insanlık suçudur, barbarlıktır, en ağır şekilde bedeli ödenmelidir. Kerkük, Türk'tür, başka söze gerek yoktur. Adil ve hakkaniyet esasına dayalı siyasi temsilleri en doğal haklarıdır. Irak Türkmenleri yok sayılamaz, göz ardı edilemez.  "MEZHEPÇİLİK FİTNEDİR" Türk'ün Şii'si, Sünni'si olmaz, Türk Türktür, Türkmen Türkmen'dir. Etrafımız bu kadar kuşatılmışken bir de mezhep çetelesi mi tutacağız. Böyle bakarsak bunu tarihe, ecdada, şehitlere nasıl anlatırız. Irak Türkmenleri düştükleri tuzaktan derhal kurtulmalıdır. Mezhep bir seçimdir, Türklük ezeli bir kader hükmüdür. Biz Irak Türkmenlerinin hak ve hukukunu savunmakta sonuna kadar kararlıyız. Bir olursak hiçbir dayatma sonuç alamaz, ayrışırsak ayakta kalamayız, hayatta tutunamayız. Bunu bilelim, bunu bir an olsun unutmayalım. ENES KARA AÇIKLAMASI Siyasi ve ideolojik önyargılarla istismar edilmiştir. Bir gencimizin girdiği ruhi bunalımdan çıkamayarak intihar etmesi bizi derinden üzmüştür. 20 yaşındaki Enes kendisini boşluğa bırakmış, videoda da cemaat yurdunda kaldığını ifade etmişti. TBMM'ye geçen dönemden sunduğumuz ruh sağlığı kanun teklifinin de kabulünü bekliyor, bunu ısrarla istiyoruz. İstismarın her zemininin karşısındayız. Suçsuz, günahsız insanlarımızın israfına tahammül edemeyiz, gençlerimizi sahipsiz bırakamayız. Malum intihar vakası ne ilk ne de son olacaktır. CHP'nin ve malum yoldaş medyasının sürekli gündemde tuttuğu Enes Kara intiharı kollektif bir saldırıya dönüşmüştür.  Tarikat ve cemaatler devletle rekabete meyletmedikten sonra sosyolojik bir realite olarak hayatın olağan akışı içinde var olmaya devam edecektir. Biz kimsenin avukatı değiliz ama mesele dinimiz olunca sözümüzü asla esirgemeyiz. Bu tip üzücü intihar hadiselerine defalarca şahit olunmuştur. Hiçbir intihar tasvip edilemez, hoş görülemez. İntihar bir iflasın sonucudur. Biz sebepler üzerinden konuşulmasını daha makul buluyoruz. Gerçeklerin örtbas edildiği, algıların ön plana geçtiği bugünkü dönemde tutarlı bir mantık örgüsüyle tefrik etmek durumundayız. Maddi ve manevi miras, teknoloji, düşünüş biçimi insanın topluma bakışını her cepheden etkilemektedir.  SEZEN AKSU'YA TEPKİ: SERÇEYSEN SERÇELİĞİNİ BİL Sorumsuz ve şuursuz bir sanatçısının sefalet hali cehalet çukurunun açık seçik bir numunesidir. Bu sanatçıya diyorum ki serçeysen serçeliğini bil, sakın kuzgunluğa heves etme. Bu tiplerin kalpleri taşlı ve dikenlidir.  CHP'nin maneviyat kundakçılığından mütevellit kabarık sicilini temizlemeye kimsenin nefesi yetmeyecektir. Kılıçdaroğlu, efendimizin soyundan geliyorsa onun ahlakıyla ahlaklanması, imanıyla bütünleşmesi beklenen ve olması gereken bir insanlık halidir. Ancak kırıntısı dahi kendisinde yoktur. Türkiye karşıtlarının uydusu haline gelen siyasi bir anlayışının efendimizin soyundan geldiğini iddia etmek münafıkça bir uydurmadır. "CHP'LİLER VE YABANCI DİPLOMATLAR MAHKEMEDE NE ARIYOR?" CHP zihniyeti terörist Demirtaş'ın yanında, Sorosçu Osman Kavala'nın izindedir. Anlayamadığımız nokta CHP'lilerle birlikte yabancı ülke diplomatlarının mahkemede ne aradıklarıdır. Osman Kavala, Türkiye'yi sevmemesine rağmen CHP'lilerin Kavala sevgisi neye yorumlanmalıdır. Yoksa Kılıçdaroğlu'nun kafasında cumhurbaşkanı adayları arasında Osman Kavala da mı vardır! 'Bu Bahçeli'ye kapak olsun' diyen Kılıçdaroğlu'na şunu demek isterim ki biz tencere veya şişe değiliz ki kapak bizi bulsun. Sayın Kılıçdaroğlu sokak lambası gibi olma ki kime yandığın belli olsun. Bu yılki piyangonun Kılıçdaroğlu'nun çıkmadığına çok şaşırdım, halbuki bütün numaralar ondaydı.  6 PARTİNİN PARLAMENTER SİSTEM ÇALIŞMASI Zillet ittifakı dağınıktır. Bu ittifakın henüz cumhurbaşkanı adayı bile yoktur. Serok Ahmet ziyaretleri sıklaştırmış deyim yerindeyse mekik dokumuştur. Anlaşıldığı kadarıyla Serok ittifakta kendisine yer açabilmek için yeni bir ittifak tasarımı için harekete geçmiştir. Serok'un önerdiği yeni ittifak modeli ise bir kurnazlıktan başka bir şey değildir. Zillet ittifakı millete güven vermekten çok uzaktır. Zillet ittifakı Türkiye'nin önündeki 10 yılını gasp etmeyi, tarihin akış istikametini tersine çevirmeyi siyaset zannedecek kadar gerçeklerle bağlantısını koparmıştır.  CHP, İP ve diğer yedekler zillettedir, hüsranın pençesindedir. CHP Genel Başkanı'nın 'Biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz' lafı aleni bir itiraftır. Türkiye zillete düşmeyecektir. Çıkmaz sokak, suyu çekilmiş dere yatağı, ürünsüz tarla  neyse zillet ittifakı odur.  Bir HDP'li bölücü hikayemizin bittiğini söylemiştir. Türk milleti caniye ruhsat vermeyecek kadar neciptir. Husumet bunlardadır, hazımsızlık bunlardadır. Bölücülük ve ayrımcılık bunların dinamiğidir. Diyarbakır Kırklar Dağı'na gerçekleşen 210 dönümlük Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı'na düşmanlık yapanların kanında, mayasında bir bozukluk vardır. Biz orman yakmadık, börtüye böceğe kıymadık, şerefsizlere prim vermedik. Şahsımın adını tartışmaya açanlar unutmasınlar ki Diyarbakır, Türkiye'nin 81 vilayetinden bir tanesidir. 6 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen düzenlenen Diyarbakır Açık Hava Toplantımızda şunu söylemiştim: Brüksel'dekiler sizi benden daha çok anlayamaz. Sorarım sizlere; Trakya'da söylenen şarkıyı Bismil'de duymadınız mı? Ege zeybeğinin sesini Ergani'de işitmediniz mi? Bu konuşmanın devamında şu düşüncelerimi de Diyarbakırlı kardeşlerimle paylaşmıştım: Aramızı bozmaya çalışıyorlar, biz birlikteyken amaçlarına ulaşamadılar. Şimdi de dağıtarak sonuç almaya çalışıyorlar. Bizi asla bölemeyecekler. Türkiye'ye hep birlikte sahip çıkacağız ve Türk milletini sonsuza kadar var edeceğiz.

2 yıl önce

MHP Lideri Devlet Bahçeli: İmamoğlu görevinden affını istemeli İstanbul'un önünü açmalı

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Bir yandan ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ederken diğer taraftan da küresel olayları dikkatle okumak zorundayız. Doğru bir zamanda yanlış bir siyasetin temin çabası ise avunmadır. MHP'nin siyaseti doğrudur, sevdası doğrudur, hamdolsun duruşu dosdoğrudur. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye'yi etkileyen sarsıcı olayların, sıcak gerilim hatlarının ele alınması bize göre mecburiyettir. Rusya ile Ukrayna arasında derinleşen kutuplaşmanın, muhtemel bir savaş halinin Türkiye'ye nasıl etki edeceğini iyi ölçmek lazımdır. Beklentimiz Rusya ile Ukrayna arasında aklıselimin galip gelmesi, barış ve sükunetin hakim olmasıdır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı zaruridir. Bu ülkenin en ciddi talihsizliği güç blokları arasına sıkışıp kalmasıdır. Ocak ayının ikinci haftasından itibaren hızlanan temaslar şu ana kadar kalıcı bir iyileşmeye ulaşamamıştır. Ukrayna'nın adeta sömürge ülke muamelesi görmesi bir değer kaybıdır. ABD Başkanı Biden da aynı çizgidedir. PKK/YPG'ye verilen füzelerin aynısı Ukrayna'ya da gönderilmiştir. Rusya da Karadeniz ve Baltık Denizi'ndeki donanmasını güçlendirmiştir. Sınıra tıbbi destek sistemi kurması her ihtimale hazır olduğuna işaret etmiştir. NATO'nun açık kapı siyaseti ismiyle Rusya sınırlarına genişleme stratejisi, istikrarsızlığın kronikleşmesine yaramaktadır. Ukrayna, Biden ile Putin arasında bir anlaşmanın sonucu olmamalıdır. Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, 3. taraf bir ülke tarafından sağlanabilecektir. Bu ülke kuşkusuz Türkiye'dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri, ülkemizin arabuluculuk görevini tahkim etmektedir. MHP olarak bu sürecin arkasında duruyor, Rusya ile Ukrayna arasındaki düğümün mutabakatla çözülmesini arzu ediyoruz. Türkiye sözü dinlenen, nazı çekilen, varlığına itibar edilen, saygın ve güçlü bir devlettir. Bu gerçekleri kabulde zorluk çekenler olabilir. Türkiye'nin kapasitesinden dolayı uykuları kaçanlar da olabilir. Ancak hakikat eşi olmayan bir gücün inkar edilemez direniş noktasıdır. Hakikat günün birinde bir mektup gibi inkarcıların eline ulaşacak, yüzlerini kızartacaktır. SİYASETTE KAR TARTIŞMALARI Bilinmelidir ki tarihin şaşmaz geleneği, coğrafyanın şüphesiz gerçeği budur. Geçen hafta soğuk ve karlı hava hayatın akışını olumsuz etkilemiştir. Azalan barajlarımız, beyaz örtüyle birlikte önümüzdeki bahar aylarında hepimizin yüzünü güldürecektir. Meteoroloji uzmanları günlerce İstanbul başta olmak üzere ülkemizin tamamında kar yağışı olacağını duyurmuşlardı. Sorun karın yağması değil, alınmayan önlemler ve ihmaller zinciridir. Mühim olan tedbirleri kar yağmadan almaktır. Randevusunu saat gibi hatırında tutan İBB Başkanı, meteorolojinin uyarılarının bir türlü hatırlayamamıştır. 'Kar aniden bastırmış' diyecek kadar savrulmuştur. İstanbul Balık baştan, tuz da hepten kokmuştur. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiştir. "İSTANBUL, İSTANBUL OLALI BÖYLESİ BİR ZULÜM GÖRMEMİŞTİR" İstanbul, İstanbul olalı böylesi bir zulüm görmemiştir. Liyakatsız, liyakat bir siyaset tellallığının elinde İstanbul sersefil hale düşmüştür. Trafik tıkanmış, hayat durmuş, Belediye Başkanı balıkçıya gidiyor. Bunu yaparken de hiç vicdanı sızlamıyor. Perdesi yırtılmış, pusulası bozulmuştur. Normal şartlarda İstanbul gibi bir kentin belediye başkanının herkesle görüşmesi normaldir. Normal olmayan husus kışın tam ortasında görüşmeye ne maksatla ihtiyaç duyulduğudur. Görüşmeden Dışişleri Bakanlığı bilgilendirildi mi? Balık masasındaki konuşmalar tutanak altına alınmış mıdır? İMAMOĞLU'NUN BALIKÇIDAKİ FOTOĞRAFI: DİLEĞİMİZ GÖREVDEN AFFINI İSTEMESİ Bu şahıs Türkiye muhalifleriyle can ciğer kuzu sarması haline gelmiştir. Belediye başkanı balıkçıda yerken, sözcüsü de İsviçre'de karla mücadele etmiştir. Yoğun kar yağışı altında kayak yapmak, tatil yapmaktan oldukça hırpalanmıştır. İşte CHP'nin özeti, başı sonu bundan ibarettir. Kar yağışını konuşmazlar, balıkçıyı konuşmazlar, yüzsüzce MOBESE'yi dillerine dolarlar. Balıkçı lokantasında ne aradığınızı, hangi gizli emellerin peşinden koştuğunuzu açıklayın. Mahçubiyet duyacağınız gizli ilişkileriniz yoksa çıkın meydana milletin kafasındaki soru işaretlerini giderin. Açığı olanların MOBESE'den şikayet etmeleri normal. CHP zihniyetinin algı oyunları asla tutmayacak, kimse de bunlara itimat etmeyecektir. Bizim dileğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görevinden affını istemesi ve İstanbul'un önünü bir an evvel açmasıdır. "DEMOKRASİ İHANETİN KILIFI OLAMAZ" Demokrasi işin özünde insana dayanan bir rejimdir. Demokratik sürecin kilit taşı insandır. Herkes ne düşünürse düşünsün, bir insanın başka türlü düşünmeye hakkı olacaktır. Demokrasiyi yalnızca çoğunluğun yönetimi olarak görmek makul sayılamayacaktır. Millet varsa, ülke varsa, devlet varsa, demokrasi kaçınılmaz bir realite olarak karşımıza çıkacaktır. Asıl sorun maskeli demokratların demokrasiyi kırıp, dökmeleri, işlerine geldiği gibi söküp takmalarıdır. Demokrasi ihanetin kılıfı olamaz. Demokrasi yakıp yıkmanın meşruiyet zemini olarak asla kullanılamaz. CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET TARTIŞMASI Hiçbir toplum, hiçbir ülke, mensuplarından hiçbirine hürriyetlerin tümünü sınırsız kullanma hakkı vermemiştir. Sınırlar hukuk kurallarıyla çizilmiştir. İnsanların birbirine göstereceği hoşgörü, demokrasinin ve hudut hattının tecelli etmesini sağlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na büyükbaş hayvan benzetmesi yapmak terbiyesizliktir, suçtur. Hz. Adem'e hakaret sıradan bir söz olarak değerlendirilemez. Herkes aksini söylese de MHP bu görüşte olamaz, bu ilkelliğe göz yumamaz. Hakaret eden, küfür eden, kim olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmalıdır.  'KÜRSÜDEKİ ÇOCUK' POLEMİĞİ Yavrumuzu bu noktaya getiren nedir? Katile katil, caniye cani, teröriste hain diyemeyen, bölücülerle bir ve aynı kareye giren kim varsa, demokrasiyle arasına geceyle gündüz gibi mesafe koymuştur. Bilinmelidir ki demokrasi taşlaşmış kalplerin, kiralanmış akılların, millete silah çeken şerefsizlerin hakkı değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, tekerimize taş koymaya çalışanların alınlarını karışlarız. Keskin bıçak olup ayağa kalkarız. Demokrasinin askıya alındığını söylemek bölücü bir dildir. Demokrasiyi korumak için terörle mücadele ediliyor ey Kılıçdaroğlu, bundan haberin var mı? Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer diyen Kılıçdaroğlu senin yolun nereye çıkıyor?  6 PARTİNİN SİSTEM ÇALIŞMASI Güçlendirilmiş parlamenter sistem hazırlığı yapıyorlarmış ama henüz kurulacak masada nasıl oturacaklarını tespit edememişler. Zillet ittifakının Türkiye'ye katacağı hiçbir şey yoktur. Kılıçdaroğlu pot üstüne pot kırmış, bu milletin barıştıracağız demişti. Barışmak küsmek arasında olur. Bu küslükten bir tek bizim mi haberimiz olmadı? Milletin arasında en küçük bir küslüğün olmadığını görmelisin, aklını başına acilen devşirmelisin. Partimiz gücünü milletinden alan siyasal bir düşüncenin savunucusudur. Millet olmakla yeryüzünün çehresi değişmiştir. Bizim vazgeçmeyeceğimiz temel husus demokrasi mirasımızdır. "BİZİM İÇİN EDİRNE NEYSE HAKKARİ ODUR" Bizim için Edirne neyse Hakkari odur. Yozgat neyse Diyarbakır aynısıdır. Bütün yolların çakıştığı nokta Türkiye Cumhuriyeti'dir. Hiçbir insanımızın bir yerinden, hiçbir yurt köşesinin başka bir yerden üstünlüğü yoktur. Etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara bakılmamıştır. Bizim dayandığımız ilkeler, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek dil ilkeleridir. Bunlar bizim kırmızı çizgilerimizdir. Varsa cüret etmek isteyen, ben bunları kabul etmiyorum diyen; ayaklarını denk alsınlar, burada biz varız, buna izin vermeyiz.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli'den teşkilatlara talimat: Cumhur İttifakı'nın tezleri halka iyi anlatılmalı

MHP'nin, Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyeleri ve milletvekillerinin katılımıyla 2023 seçimlerine yönelik geçen yıldan bu yana sürdürülen hazırlıklar kapsamında Ankara'da Kızılcahamam Patalya Otel'de düzenlediği toplantı başladı. BAHÇELİ'DEN SAHA TALİMATI Edinilen bilgiye göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı"nın basına kapalı yapılan ilk oturumunda katılımcılara hitap etti. "CUMHUR İTTİFAKI'NIN TEZLERİ İYİ ANLATILMALI" Ülke gündemini değerlendiren Bahçeli, parti yöneticileri, milletvekilleri ve teşkilatın gelecek yıl yapılacak genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlıklı olmasını istedi. Bu çerçevede saha çalışmalarına ağırlık verilmesi talimatını da veren Bahçeli, özellikle muhalefetin söylemlerine karşı halka Cumhur İttifakı'nın tezlerinin iyi anlatılması gerektiğine vurgu yaptı.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığına engel yok

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk cumhurbaşkanıdır ve tekrar aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır." dedi. Edinilen bilgiye göre, Bahçeli, partisinin Kızılcahamam'da düzenlenen "MYK, MDK ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı"nın basına kapalı bölümünde, Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Haziran 2023'te yapılacak seçimde Cumhur İttifakı'nın adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu yineleyen Bahçeli, "Bizim cumhurbaşkanı adayımız nettir, o da Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. İnanıyorum ki, 2023 yılının haziran ayında yapılacak seçimde Sayın Erdoğan açık ara farkla seçimi kazanacak ve Cumhur İttifakı da yeni bir zafere imza atacaktır." ifadesini kullandı. Bazı çevrelerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar aday olamayacağı yönünde "husumetle pekişmiş karanlık propagandalarına şimdiden başladığını" belirten Bahçeli, bu iddianın yasal ve anayasal hiçbir temelinin ve nesnel gerçekliğinin bulunmadığının altını çizdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti: "Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk cumhurbaşkanıdır ve tekrar aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır. Şayet bu maksatlı ve mesnetsiz tartışma genişletilip, Sabih Kanadoğlu ve buna benzer kuşkulu isimler ortamı germeye kalkışırlarsa, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmayız, çekinmeyiz, geri durmayız. Nitekim Cumhurbaşkanı'nın en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız. Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kutuplaşmadan rant devşirmenin hevesine kapılmasın, Sayın Erdoğan'ın önünü keseceğini zannetmesin, ham hayal peşinde de koşmasın."

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'elektrik' açıklamalarına tepki: ''İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir”

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu video kaydı yapmaya iyice merak sardı. Gördüğüm kadarıyla bu alanda sivrildikçe sivriliyor, sürekli gelişme kaydediyor! Önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ne yapsın fukara, akşamları can sıkıntısına başka türlü çözüm bulamıyor. Ancak tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır. Dün akşam yine kameranın karşısına geçip “elektrik faturasını ödemeyeceğini” ifade ve iddia etmiş. İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir. Bu tehditkâr meydan okumaya göz yumulamaz. Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini, tam tersi bir gelişme olursa milletin bunu ödettireceğini biliyor ve inanıyoruz. Yine de karanlıkta kalmasına gönlüm razı olmuyor. Vicdanı karanlık olsa da, evinin karanlığa gömülmesine üzülürüm. Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum. Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir, nasıl olsa Kandil’in köhne ışığıyla yolunu bulmaya çalıştığını görmeyen de kalmamıştır. https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1491771702765838341?s=21 Hayırlı olsun Sayın Kılıçdaroğlu, elimizden gelen budur, yetinmesini, sabretmesini, kandili de idareli kullanmasını bilmen temennimdir. Şu sözü de unutma ki: Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakacaktır. İçine düştüğün karanlığı aydınlatacak henüz bir ışık da yoktur.

2 yıl önce

6 muhalefet partisi liderinin buluşması... Devlet Bahçeli: Bu ittifak çürümüş ve çözülmüştür

İşte Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar... Bugüne kadar birikmiş tecrübelerin bize gösterdiği budur. Dünya genelinde tehdit ve fırsatlar iç içe geçmiştir. Akan tarih nehrinin içinden Türk milletini çıkardığımız vakit geride hiçbir şey kalmayacaktır. MHP bu şuurlar siyasetini yüksek bir şevkle temin etmektedir. Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzak geleceği görebileceğimizin idrakında olduk. Millete adanmış, tarihe mal olmuş, vatan ve bayrağa feda edilmiş bir mücadele şerefiyle siyasetimizin temellerini oluşturduk. Bekamız için her şeyi göze aldık. MHP bir millet eseri, bir irade estetiği, bir inanç esintisidir. Dışımız milletle, içimiz Allah'la beraberdir. Düğüm içindeki düğümleri çöze çöze hızımıza hız, gücümüze güç katıyoruz. Buna kesinlikle devam edeceğiz. MHP, siyaset kalitesiyle, tutarlılık kalibresiyle gıpta edilecek bir seviyededir. Ülküdaşlık hukuku, dava arkadaşlığı en büyük servetimizdir. Bu serveti israf etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye il teşkilatlarımız tek yürektir. Partimizin ana direği, asıl omurgası teşkilatlarımızdır. Bugüne kadar bu sağlanmıştır, daha iyisinin tezahür etmesi konusunda ilgili arkadaşlarımız sorumludur. Milliyetçi ülkücü harekette hırsların rekabeti değil, sen yoksan bir eksiğiz anlayış ve ahlakı hakimdir. Ülkücü, ülkücünün yurdudur, ufkudur, umududur, uğurudur. Fitne ve dedikodu ayaklarımızın altındadır. Kızılcahamam'da yaptığımız toplantılara katılan üyelerimize, il başkanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biriniz bin olsun, biriniz hepiniz olun. Kalpleri Türkiye sevdasıyla çarpan, bu vatan benim diyen her kardeşimi bağrıma basıyor, Allah'a emanet ediyorum. RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ Dünya nefesini tutmuş, Rusya-Ukrayna arasında nükseden gerilimin ağır sonuçlarına odaklanmıştır. Korkunç senaryolar havalarda uçuşmaktadır. ABD Başkanı Biden'ın 'Dünya Savaşı'ndan bahsetmesi krizin çok geniş bir coğrafyaya yayılabileceğinin ön haberidir. Muhatap devlet başkanlarının gün aşırı görüşmeleri, uzlaşma arayışları, telefon diplomasileri, sukunet tavsiyeleri, bugüne kadar beklenen yumuşamayı sağlayamamıştır. Rusya Dışişleri Bakanı'nın dün yaptığı açıklama iyimserliği besleyen bir çıkış olarak değerlendirilmelidir. Dünya'nın kafa yorduğu, bir numaralı gündem konusu haline gelmiştir.  Gerginliğin yatışmasını arzulayan ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu seçenekte yer alan ülkelerin başını çekmektedir. Çıkacak savaşta en fazla Türkiye mağdur olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk görevi saygındır, değerlidir. Hayırlı sonuçlara vesile olması dileğimizdir. Macron'un bana göre amaca ulaşıldı sözleri erken olarak yorumlanmayı hak etmiştir. Karşılıklı mevzilenmeyi sertleştiren, çatışma çıktı-çıkıyor mesajları paylaşan ülke ABD'dir. Putin'e Ukrayna'nın işgaline hızla cevap veririz demesi, ABD'nin Polonya'ya askeri birlik göndermesi, krizi artırmaya yönelik hareketlerdir. Ortamı geren ABD, Kiev Büyükelçiliği'ni boşaltmıştır. İngiltere, Almanya, Belçika, İsveç, Filistin de aynı çağrıyı tekrarlamışlardır. İngiltere Savunma Bakanı'nın Münih Anlaşması'nı hatırlatması da savaş iklimini tesis çabası şeklinde okunmalıdır. Biden-Putin telefon görüşmesinden bir uzlaşma çıkmamasına rağmen fikir birliğinin sağlandığının anlaşılması da kısmi bir gelişmedir. Temennimiz Rusya ile Ukrayna'nın savaştan uzak durmasıdır. Rusya'nın Belarus'ta sürdürdüğü tatbikatlar şüphesiz akıllara her türlü kötü senaryoyu getirmektedir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir. Kafkaslar'daki bir savaşın bir kazananı olmayacaktır. MHP bu zorlu süreçte devletimizin ve hükümetimizin yanındadır, tarafı ve tavsiyesi de barıştır, sağduyudur. Ahmet Cevdet Paşa, Kırım Harbi sırasında fırsatçıların, asker cephedeyken vurgunculuk yaptıklarını yazmış ve bundan şikayet etmişti. Un yoktu, ekmek pahalıydı, İstanbul'a karaborsa egemendi. Düşman postalları topraklarımızı çiğnerken hayat pahalılığı insanımızı canından bezdirmişti. Felaketten istifade edip arsa toplayanlar ön plandaydı. Aynı şeyleri 2. Dünya Savaşı Türkiye'si için de söylemek yanlış olmayacaktır. Fırsat düşkünleri, her dönemde milletimizin kasasından para kazanmanın ayıbıyla lekelenmişlerdir. TEMEL GIDADA UYGULANAN KDV İNDİRİMİ Bugün döviz kuru artınca fiyat etiketlerini kabartanlar, döviz kuru indiğinde aynı iradeyi göstermemişlerdir. Fırsatçılara göz açtırılmamalıdır, stokçuların üzerine gidilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımız yeni kararları duyurmuştur. Temel gıda ürünlerinde KDV yüzde 1'e çekilmiştir. Dünden itibaren temel gıdaların fiyatları yüzde 7 ucuzlamıştır. Alınan bu önemli karar inanıyorum ki vatandaşlarımıza nefes aldıracaktır. Devlet üzerine düşeni yapmıştır. Etiketleri düzenlemeyene ağır cezalar uygulanmalıdır.  ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ FATURALARI SÖZLERİ Hiçbir şart altında vatandaşlarımızın enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyiz. İnsanımızın umutlarına gölge düşürmesine sessiz duramayız. Bize göre makul sızlanmalara, haklı taleplere kulak verilmelidir. Elektrik ve doğal gaz faturalarının yıkıcı artışlarının önüne geçmek zorundayız. Üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyoruz. Yüreğimiz milletle beraberdir. Elektriği satan görevli tedarik şirketleridir. CHP'nin iddiaları asılsızdır, cahilcedir, kriz çıkarmaya yöneliktir. 21 adet dağıtım şirketinin görevleri arasında dağıtım şebekesini işletmek, bağlantı taleplerini karşılamak, sistem kullanıcılarına ayrım gözetmeksizin elektrik hizmetini sunmaktır. Özellikle kırsal alanda oluşan elektrik arızalarına belli bir gün geçmeden müdahale edilmemesi gözümüze çarpan eksikliklerdir. Dağıtım şirketlerinin mali konuları, denetim yetkisi kaldırılmış EPDK'ya devredilmiştir. Denetim yetkisi TEDAŞ'a verilmelidir. İnsanlarımızı elektrik faturalarının ablukasından çekip çıkarmak siyasetin görevidir. KILIÇDAROĞLU'NA FATURA TEPKİSİ  CHP Genel Başkanı'nın fatura ödemeyeceğim sözü ise bir isyan teşebbüsünün mahsulüdür. Ödemezse sonucu bellidir, elektriği derhal kesilmelidir. Kılıçdaroğlu'nun 'fatura ödemem' çıkışı bir provokasyondur. Elektriğe gelince fatura ödemekten köşe bucak kaçanların, İstanbul'da su faturalarının zamanında ödenmesini istemesi çelişkidir. Yeni adımlar atacağından bahsetmişsin, layık olduğun cevabı hemen alırsın. CHP Genel Başkanı, Kandil'e uzak ve mesafeli hiç değildir. CHP'nin trafosu, ana şebekesi Kandil'dir. Türk milleti teröristlerin Kandil'ine Türk bayrağını dikecek, Kılıçdaroğlu'nun Kandil'ini de başına geçirecek. MUHALEFETİN AYNI MASADA BULUŞMASI Ne CHP ne de diğer zillet paydaşlarının küresel konular hakkında tek kelime ettiklerine şahit olan yoktur. Bunların işi gücü masa etrafında ömür tüketmektir. Dış politikada çıtları çıkmaz, esameleri okunmaz, bir CHP'linin herhangi bir ittifak ortağının milli bir duruşla itiraz ettiği görülmemiştir. Zillet ittifakı akşam yatıyor güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor, sabah kalkıyor aynı ezberi tekrarlıyor. Politikaları yok, geleceğe dair en ufak bir planları yok. Oturma düzenin nasıl olacağını günlerce konuştular. Yeni bir şey söylemekten, ortak bir siyasi program üretmekten mahrumiyetlerinin ileri düzeyde olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Görünüşte 6, gerçekte 7 partinin bir siyasi dağılma içinde oldukları bir kez daha görülmüştür. Eskiye dönme niyeti reform değildir. Zillet ittifakı havlu atmıştır. Yapılan açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur. BAHÇELİ'DEN YUVARLAK MASA KARİKATÜRÜ Hiç mi hazırlık yapmadınız? Açıklamada çok daha vahim savrulmalar vardır. Avrupa Konseyi'nin ve Avrupa Birliği'nin normlarına bağlı kalacaklarmış. Bu nasıl bir gayri milliliktir. Bu kadar mı yabancılaştınız? Bahsedilen bu normlar nelerden ibarettir? Açıklasınlar da öğrenelim. Türkiye'nin aleyhtarı tutumuna destek olacaklar mı? Şimdi bu toplantıyla ilgili bir değerlendirmeyi size sunmak istiyorum. Bu kara kalem çizilmiş bir şey. Burada 6 yuvarlak masa, altında HDP, onun ayaklarının altında Avrupa Konseyi ve ABD var. Masa dikdörtgen olsa 4 ayağı olurdu ama yuvarlak olunca ayak 1, o da gizli ayak. O da HDP. Şu hale bakın! 6'lı ganyan, HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB. Bunların normlarına kalacakmış. Birleştikleri yer HDP, kullandıkları yer altılı ganyan. Bizim için tek geçerli norm, Türkiye normudur. Herkesin kendini eşit gördüğü, demokratik bir Türkiye'yi kurmak istiyorlarmış. Bunu külahıma anlatsınlar. Ülkemizde yaşayan herkes eşit ve özgür vatandaştır. Türkiye'de eşitliğin ihmal edildiği ne zaman görülmüştür? Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat'ta açıklayacaklarmış. 28 Şubat'a gün vermeleri elbette tesadüfi değildir. Bu ittifak içten içe çürümüş, çözülmüş ve çökmüştür. HDP'li bir eşbaşkan ortaklarını uyarmıştır. Zillet ittifakı PKK, FETÖ, husumet, çıkar, nifak ittifakıdır. Türkiye düşmanları ve HDP'nin gözetimi altındadır.  Millete sevdamız, Türkiye'ye bağlılığımız tarihi bir emanet, bir fedakarlık numunesi, bir vatan ve devlet mütefasıdır. Bunların 6'sını toplasanız 1 etmez. Bizim duruşumuz Dünya'ya en büyük cevaptır. 

2 yıl önce

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den MHP'li belediyelere talimat: Su faturalarında yüzde 7 indirim yaparak vatandaşlarımıza destek olun

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugün gerçekleştirilen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda AK Parti'li belediyelere suda KDV indirimi kadar indirim yapılması çağrısının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de MHP'li belediye başkanlarına suda KDV indirimi yapılması talimatını verdi. "YÜZDE 7 ORANINDA İNDİRİM YAPILSIN" MHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin talimatıyla 229 belediye başkanına su fiyatlarında indirim yapılması konusunda mesaj gönderdi. Durmaz mesajında, "Sayın Belediye Başkanı; vatandaşımızın üzerindeki yüklerin hafifletilmesi ve aile bütçelerine katkı sağlamak maksadıyla Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin talimatlarıyla, su fiyatlarında yüzde 7 oranında indirim yapılarak insanımıza destek olunması hususunda gereğini rica eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim" ifadelerine yer verdi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 25 26